urbanears kransen

(bkz: kulak içi kulaklık) urbanears markaya sahip, kulak içi kulaklık kategorisine dahil kulaklıktır. Geçtiğimiz aylarda feci kulaklık arayışındaydım. Bu arayışın sonu (#1643365) ne yazık ki xiaomi piston 3.0'da bitti. Entryde uzun uzun anlattım nasıl bir pişmanlık olduğunu, bu kahreden pişmanlıktan sonra yeni bir kulaklık arayışına girdim. Yine birçok forum, site derken bu kulaklıkla tanıştım. ilk zamanlar tipinden dolayı pek ilgimi çekmemişti, ben daha sade modeller arıyordum. E elimdeki seçenekler o kadar azalmıştı ki tipi falan geçip tamamen ses kalitesine yöneldim. -ki tipi de başarılı aslında- Kulaklığı önce d&r'dan sipariş ettim. Siparişi aldılar, sonra sipariş verdiğim ürünün sayfasını sildiler, sonra sayfayı açtılar bu sefer ''tükendi'' ibaresi geldi derken baktım bu kulaklığın geleceği yok, sağ olsunlar bana gerek kalmadan kendileri direk siparişi iptal ettiler. Bu can sıkıcı sipariş olayından sonra internet alışverişine lanet okuyarak vatan bilgisayar'ın yolunu tuttum. Gayet ilgilendiler, özellikle kasiyer kıza aşık oldum. (kasiyer kız beni bul) Ürünü aldım, yolda denemeye başladım. Kulaklığı taktığınız ilk an açıkça söylüyorum bir baş dönmesi yaşıyorsunuz. Bunun nedenine gelecek olursak; kulaklık acayip derecede ses izolasyonu sağlıyor. Öyle ki beyniniz dışarıda olduğunu biliyor ama dış seslerden bihaber olduğu için hasiktirimsi bir edaya bürünüyor. Bir nevi otobüste ters yolculuk yapmak gibi bir şey. izolasyon konusunda pek tabii herkes farklı fikirde. Kimisi izolasyon olsun diyor, kimisi araba seslerini falan duymayı tercih ediyor (sonuçta risk) Kulaklığın ergonomisine gelecek olursak o konu çok enteresan işte. Kulaklık kulağa harika denecek biçimde oturuyor. Ama işte nasıl desem bunu anlatmak da zor. Kulaklığı ola ki biraz ittirirseniz ses boğulmaya başlıyor, biraz geri çekerseniz ses netleşmeye başlıyor. Yani kulaklığa ufak dokunuşlarınız bile kulaklığın kafasını karıştırabiliyor. Ama genel olarak ergonomik olduğunu söyleyebilirim. Gelelim kablo konusuna. Kablolar neredeyse hiç dolaşmıyor. Bilirsiniz bazen kulaklıklar insanı çıldırtma derecesine getirecek kadar birbirine dolaşır, en sonda makasla dalmak istersiniz. Bu kulaklıkta bunu hiç yaşamadım mesela. En kötü dolanma hadisesinde bile çözmem saniyelerimi aldı. Kabloların kalitesi de oldukça göz doyuruyor. Zaten kulaklık kollara ayrılan kısma kadar örgü. Ama örgü kısmında şöyle bir sıkıntı var; hani çıtçıtlar olur ya, işte örgü olur da o çıtçıtlara değerse örgü çözülmeye başlıyor. Bu konuda oldukça dikkatli olmak lazım. Mesela telefonu ceketin iç cebine koyup kullanacaksanız ve o iç cepte çıtçıt varsa durumlar biraz can sıkıcı olabilir. Şöyle büyük bir sıkıntı daha var. Kulaklığın boydan boya kablosu iyi güzel hoş tamam ama jack girişiyle kablonun bitiş noktası çok sıkıntılı. fotoğrafını çektim Bu kısım çok hassas duruyor, şöyle azıcık bükülmeye veya zorlanmaya gelse kopacak gibi. Hatta kulaklığı elinize alıp bu kısma ilk dokunduğunuzda o kısım esnemiş gibi hissettiriyor. Öyle ki bu kulaklıkla ilgili yaşadığım şu olayı anlatayım; Kulaklığı alalı 1 hafta olmuştu, gayet dikkatli kullanırken bu jack kısmı sandalyenin koluna sıkıştı. Durumu hallettikten sonra kulaklığı kullandığımda sol kısımdan ses gelmiyordu. Geri götürdüm, 15 günü geçmediği için direk değişim aldılar neyse ki sorun düzeldi. Ama bu sıkışma olayını eski kulaklığımda defalarca yaşadığım halde hiçbir sorun çıkarmamıştı. Ah hp h1000.. Kulaklık aynı zamanda mikrofonlu. Mikrofon hakkında şunları söyleyebilirim öyle pek başarılı bir şey beklemeyin. Karşıya ses iletmesi haricinde pek oyunu yok. Şöyle ki kulaklığı aldıktan sonra deneme amacıyla birkaç kişiyi aradım ve hepsinden aynı cevabı aldım; sesin az geliyor. Mikrofon sesi oldukça az alıyor, bu da olumsuzluk tabii ki. Gelgelelim ses kalitesine. (Spotify, en yüksek kalitede kullanım deneyimimi anlatıyorum) Ben kulaklık ararken bass konusuna fena takıntılıydım. Piston 3 kulaklık faciasında bu konuyu belirtmiştim. O kulaklıkta yaşadığım bass fiyaskosundan sonra bu sefer sektirmemeliydim. Kulaklık bass konusunda harika olmakla boğulmak arasında gidip geliyor. Basslar dipten geliyor, öyle tak tak bass değil de doğal bir bass zevki veriyor. Hani basslar vururken insan zevk alır ya, işte o zevki kesinlikle yaşatıyor. Bass ağırlıklı bir eser dinliyorsanız, mesela Kendrick Lamar'dan Humble veya Imagine Dragons'dan Believer benzeri eserlerde sizi alıp götürüyor. Ama işte iş bass ağırlıklı olmayan eserlere gelince biraz karışıyor. Örneğin Deniz Tekin'in Bende Bir Problem Var şarkısını dinlemek insanı yoruyor. Tamam felaket olarak nitelendirmiyorum ama bilirsiniz işte, arkada bir uğultu hissediyorsunuz. Ses açıkça boğuluyor. Kulaklık tamamen bass karakteristiğine sahip. Peki şiir türü eserler dinlerken nasıl ona bakalım. Sezai Karakoç'un Lili şiirini ele alalım. Kulaklığın bass karakterinde oluşu şiir dinlerken bir miktar zevk veriyor ama işte dediğim gibi o uğultu hissi can sıkıyor. Kulaklıkta genel olarak net ses yok, o berraklığı hissedemiyorsunuz. Ses olayını özetleyecek olursak kulaklık tamamen bass üzerine kurulmuş gibi. Pop, rock, metal dinleyicisiyseniz sizi oldukça mutlu edecektir. Ama iş sakin seslere gelince umduğunu bulmak zor. Açık açık söylüyorum bu kulaklıkla bir şeyler dinlemek insanı yoruyor. Günün yorgunluğuyla yatağınıza uzanıp bir şeyler dinlemek istiyorsanız bu kulaklık değil yorgunluğu almak, daha da yoruyor. Mesela şunu söylemek istiyorum; ben normalde şarkı veya şiir dinleyerek uyuyakalmaktan çok hoşlanıyorum. Bu kulaklıkta bunu hiç yaşayamadım, kimi zaman insanı rahatsız ediyor. Her şeyi bir kenara bırakıp kulaklık hakkında şu enteresan durumu anlatmak istiyorum. Kulaklık kulağınızdayken gülümserseniz ses netleşiyor, bildiğiniz netleşiyor ya. Bunun bir sosyal deney olduğunu düşünüyorum. (bkz: seni çakal seni) Muhtemelen kulaklık tasarımıyla ilgili bir sorun, aslında sorun demek haksızlık olur. Hayatınızda çokça gülümseyen biriyseniz, mutlu bir hayatınız varsa bu kulaklık tam size göre. Ha yok ben efkarlı adamım, ulan yüzümüzü mü güldürdüler ki diyorsanız bu kulaklığı boşverin efendim. Genel olarak toparlayayım. Olumlu yanları: + Bass kalitesi doyurucu + ''Jack'' kısmı hariç kablo kalitesi iyi + Mikrofona sahip + Renk seçenekleri pek güzel, özellikle indigo renk harika + Ekolayzır ayarı yapacak olursanız tepkisi gecikmiyor, ince ayarla daha mükemmel hâle getirebilirsiniz Olumsuz yanları: - Tizler boğuluyor, ziller Hakkı abi biz gidiyoruz diye ağlıyor - Mikrofon sesi az alıyor, dış mekan kullanımında tatmin etmiyor - Jack kısmı kulaklığın zayıf noktası, ölmeye çok müsait - Fiyatı performansına göre biraz fazla gibi. (70 lira güncel) Kulaklığı önerir misin derseniz açıkçası önermem, basslar her ne kadar insanın hoşuna gitse de hep ac/dc dinlemiyoruz ki ya hu, insan arada dinlenmek istiyor. Kulaklık hakkında sorusu olan arkadaşlar ulaşabilir, günün birinde alacak olursanız şimdiden hayırlı olsun efendim.